Lojistik Yönetiminin Dijital Dönüşümü: Akıllı Lojistik Üzerine Sistematik Literatür Haritalaması; Halil Karlı (Bartın Üniversitesi) Mehmet Tanyaş (Maltepe Üniversitesi) June 2020, Optimum Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Dergisi 7(2):613-6327(2):613-632, DOI: 10.17541/optimum.718622
AKILLI LOJİSTİK
Lojistik; ürünün, sevkiyat noktasından teslimat noktasına ulaşıncaya kadar ki sürecini ifade etmektedir. Lojistik, ürünleri üretimden müşterilere ulaştıran ve tedarik zincirinin önemli bir aşamasını oluşturan modern toplumların dolaşım sistemidir (Wen, He, ve Zhu, 2018: 103).Lojistik faaliyetler; taşıma, depolama, sipariş ve stok yönetimi, gümrük, sigorta, muayene, paketleme ve katma değerli hizmetler gibi farklı süreçlerden oluşmaktadır. Bu süreçleri gerçekleştirirken firmaların birbirinden farklı hedefleri bulunmaktadır. Bazı firma için en uygun maliyetle iş yapmak önemliyken, bazıları içinse müşteriye en hızlı teslimatı gerçekleştirmek yada en çevreye duyarlı lojistik ağı oluşturmak önemli olabilmektedir. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde bilginin paylaşımı ve tedarik zinciri üyelerinin entegrasyonu kilit önem taşımaktadır. Endüstriyel süreçlerde olduğu gibi lojistikte geçmişte üç büyük değişim yaşamıştır. Gemi ve trenlerde buhar teknolojisinin kullanılmasıyla başlayan değişim, elektrik enerjisinin keşfiyle kargolama ve elleçleme süreçlerinin otomasyonuna ve devamında bilgi teknolojilerinin kullanılmasıyla lojistik bilginin sistemleştirilmesini sağlamıştır (Samir, Abdelsamad, Aziz veJamila, 2019: 34).
Son olarak ise dijital dönüşüm ile birlikte üretim ortamında otomasyon ve dijitalleşmenin artması ile ürünler çevre ve iş ortakları arasında dijital bir değer zincirioluşturmaya başlanmıştır. Sürecin daha etkin ve verimli çalışabilmesi içinse tüm tedarik zincirinin ve lojistik süreçlerin benzer teknolojilerden faydalanarak entegrasyona sahip olması gerekmektedir. Farklı aktörlerin uçtan uca entegrasyonu sağlamak, tedarik zinciri paydaşlarından biri olan müşteriye daha düşük bir maliyetle daha yüksek değer sunmayı mümkün kılmaktadır(Strandhagen, Vallandingham, Fragapane, Strandhagen, Stangeland ve Sharma, 2017: 361). Bu durum akıllı lojistik kavramının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Akıllı lojistik kavramını üçüncü lojistik devriminden ayıran en önemli nokta bilgiyi tek bir ortamda toplayarak teknolojiyle yakınlaştırmaktır (Levina ve Razumova, 2019: 272).Akıllı lojistik üç farklı boyutta değerlendirilebilir: Yönetim; lojistik yönetim anlayışı dijitalleşme ile birlikte evrim geçirmektedir. Süreçlerin entegrasyonu daha uygun hale gelmekte, yönetim anlayışında yenilikler görülmekte ve bu çerçevede yatırımlar yapılmaktadır. Malzeme akışı; malzeme akışında ise depoların otomasyonun ve robot kullanımının artması, nesnelerin interneti, 3 boyutlu yazıcılar ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerinin kullanımı operasyon süreçlerini iyileştirmektedir. Bilgi akışı; veri temelli hizmetler, büyük verinin kullanımı, RFID teknolojisi, gerçek zamanlı konum takibi, kurumsal kaynak planlaması ve depo yönetim sistemi gibi bilgi sistemleri kullanılmaya başlanmıştır (Facchini, Olésków-Szłapka, Ranieri ve Urbinati, 2020: 6).Akıllı lojistik; esnekliği artmış, pazar ihtiyaçlarına göre kendini düzenleyebilen ve müşteriye daha yakın bir hale gelecek bir lojistik sistemdir (Barreto, Amaral ve Pereira, 2017:1247). Gelecek on yıldaki en önemli gelişmelerden biri olarak kabul edilen akıllı lojistik günlük hayatımızı önemli ölçüde değiştirebilir. Taşımacılık, stok yönetimi, malzeme elleçleme ve bilgi akışı gibi ana lojistik süreçleri akıllı lojistik dönüşümünden etkilenmiştir (Strandhagen vd.,2017: 363). Gerçekten de, depolama ve dağıtım şirketleri zaten yapay zeka (AI) kullanmış olup onlarca yıldır robotikten, bilgi ve otomasyondan faydalanmaktadırlar (Wen, He ve Zu, 2018:102). Akıllı lojistikte yaşanan bu gelişmenin ana nedenleri internet kullanımının hızlı bir şekilde artması ve gelişmiş dijital teknolojilerdir (Barreto vd., 2017: 1247). Akıllı lojistik, veriyi beklenen fayda doğrultusunda kullanabilme yeteneğine sahiptir (Yu, Jung ve Bae, 2015: 315). “Covid 19” olarak da bilinen yeni tip korona virüsünün etkileriyle birlikte yaşanan süreçler de gösteriyor ki özellikle başta e-ticaret olmak üzere tüm firmalar için lojistik süreçler oldukça önemlidir.
Bu bağlamda lojistiğin yedi doğrusu olarak bilenen doğru ürünü, doğru miktarda, doğru şartlarda, doğru yerde, doğru zamanda, doğru tüketiciye, doğru fiyatla ulaşmasını sağlama görevini yerine getirebilmesi için firmalar akıllı lojistik dönüşümüne ihtiyaç duyacaktır.
YÖNTEM
Literatür çalışmaları birincil çalışmaları değerlendirerek bulgular ortaya koyan çalışmalardır. Etkili bir literatür çalışması bilginin sağlam bir temele kavuşmasını sağlayarak ve çalışmaya geniş bir perspektiften bakarak araştırmanın gerekli olduğu alanları öne çıkarmaktadır(Webster ve Watson, 2002: 13). Bu çalışmada, sistematik haritalama yöntemi kullanılmıştır. Haritama derlemesi (Mapping review) olarak da ifade edilmektedir (Grant ve Booth, 2009: 97).Sistematik haritalama yöntemi, alanındaki çalışmaları haritalayarak literatürde yer alan eksikleri ortaya koymaya yardımcı olmaktadır (Petersen, Feldt, Mujitaba ve Mattsson, 2008). Literatür haritalama her adımın bir öncekine dayandığı, araştırma sorusuyla başlayan ve sistematik bir haritalama sona eren bir süreçtir (Wienhofen, Mathisen ve Roman, 2015: 3). Çalışmanın temel amacı ise “akıllı lojistik” ve “lojistik 4.0” olarak tanımlanan lojistik süreçlerin, bilgi iletişim teknolojilerinden yararlanılarak daha verimli ve daha sürdürülebilir hale getirilmesini içeren çalışmaları inceleyerek bir derleme ortaya çıkarmaktır. Akıllı lojistik çalışmalarının, literatürdeki lojistik çalışmaları içerisinde hangi alanlarda konumlandığını tespit etmek için sistematik yöntemi önerilmiştir. Sistematik haritalama yöntemi 5 aşamanın bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.
3.1. Çalışma Sorularının Belirlenmesi
Sistematik haritalama çalışmalarının ilk aşaması olan araştırma sorunlarının belirlenmesi çerçevesinde bu çalışmanın soruları ortaya konulmuştur. Çalışmada iki tür soru grubu oluşturulmuştur. İlk soru grubunda literatür hakkında genel bilgi oluşturmak amaçlanmaktadır. Birinci soru grubu;2012-2020 yılında yapılan çalışmaların yıllara göre yayın sayısı dağılımı nasıldır?2012-2020 yılında yapılan çalışmaların yıllara göre atıf sayısı dağılımı nasıldır?2012-2020 yılında yapılan çalışmaların yıllara göre dergilere dağılımı nasıldır?2012-2020 yılları arası akıllı lojistikle ilgili gerçekleştirilen çalışmaların konu başlıkları nelerdir? İkinci tür sorularda ise literatürün daha ayrıntılı bir şekilde incelemeyi amaçlanmaktadır. İkinci soru grubu; Akıllı lojistiğin sağladığı avantajlar nelerdir? Akıllı lojistik uygulamalarına geçişteki engeller nelerdir? Akıllı lojistik alanına yönelik hangi alanlarda araştırma boşlukları mevcuttur?
3.2. Veri Tabanı Taraması
Bu çalışmada veri tabanı olarak en saygın bilimsel yayınların kabul edildiği “Web of Scince” ve “Scopus” seçilmiştir. Ayrıca Türkçe yayınları değerlendirmek amacıyla “Dergipark” veri tabanı dahil edilmiştir. Literatürde lojistik süreçlerin dijitalleşmesi veya bilgi teknolojilerinin lojistik alanında kullanılmasıyla ilgili çalışmalar mevcuttur. Ancak bu çalışmada akıllı lojistik kavramını içeren çalışmalar dikkate alındığı için anahtar kelime olarak; ingilizce “smart logistics”, “smart logistic”, “logistics 4.0” ve “logistic 4.0” kelimeleri taranmıştır.
3.3. Veri Tabanı Sonuçlarının Değerlendirilmesi Tarama sonucunda ortaya çıkan bulgular belirli ön kriterler çerçevesinde değerlendirilmiştir. İlk olarak çalışmada bildiri, kitap, kitap bölümü, teknik rapor ve tez gibi kaynaklar elenerek sadece hakem sürecinden geçmiş makaleler dahil edilmiştir. Yayın dili olarak Web of Science ve Scopus için İngilizce ve Dergipark için Türkçe yazılmış çalışmalar dikkate alınmıştır. Son olarak belirlenen anahtar kelimelerin başlıkta, özette veya anahtar kelimenin birinde yer almasına dikkat edilmiştir.
Tarama sonucunda Web of Science veri tabanında 148 yayın tespit edilmiş ve bu yayınların 50 tanesini makaleler oluşturmaktadır. Scopus veri tabanında 245 yayın tespit edilmiş ve bu yayınların 81 tanesini makaleler oluşturmaktadır. Dergipark’ta ise 13 makale tespit edilmiştir. Toplamda 144 makale elde edilmiştir. Sonuçlar amacına yönelik en ilgili makaleleri tespit etmek amacıyla veri tabanı bazında filtreleme yöntemi ile gözden geçirilmiştir. Filtreleme yönteminde tekrarlanan yayınların ve ilgisiz yayınların yer almamasına dikkat edilmiştir. İlk önce Web of Science veri tabanı değerlendirilmiş ve konuyla ilgisi olmayan çalışmalar çıkarılarak 41 makaleye düşürülmüştür. İkinci olarak Scopus veri tabanı değerlendirilmiş, Web of Science ile aynı olan yayınlar çıkarılmasıyla sayı 45’e düşürülmüş daha sonrasında ilgisiz yayınlar da çıkarılarak 19 makale olarak belirlenmiştir. Dergipark veri tabanında yapılan incelemede ise makale sayı 7’yedüşürülmüştür. Toplam 67 makale seçilmiştir.
3.4. Anahtar Kelime ve Özet
Çalışmanın dördüncü aşaması, anahtar kelime ve özet tarama sonucunda sınıflandırma oluşturulmasıdır. Dördüncü aşamada öncelikle özet ve anahtar kelimeler değerlendirilerek akıllı lojistik alanında yapılan çalışmaların yıllara göre dağılımı, atıfların yıllara göre dağılımı, bu alanda en çok yayın yapan dergiler ve hangi alanda çalışmaların yapıldığı gibi tanımlayıcı bulgular sınıflandırılmıştır. Daha sonra ise metinlerin tamamı değerlendirilerek hem ilk bulguların teyidi gerçekleştirilmiş hem de ikinci tür sorular için inceleme gerçekleştirilmiştir.
BULGULAR
Dijital dönüşüm ile lojistik alanında yükselişe geçen akıllı lojistik kavramı birçok sektör üyeleri ve lojistik firmaları tarafından farklı lojistik süreçlerin iyileştirilmesi için kullanılmaktadır. Yapılan literatür çalışması sonucunda elde edilen bulgular da bu iyileştirme çabalarını desteklemektedir.
4.5. Akıllı Lojistiğin Getirdiği Avantajlar Endüstri 4.0’daki gelişmeler lojistik süreçlerini de büyük ölçüde etkileyerek akıllı lojistiğin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Akıllı lojistik; şirketlere iş modelleri, operasyon modelleri, iletişim modelleri gibi birçok konuda önemli katkılar sunmaktadır. Bu katkıların bir kısmı aşağıda sıralanmıştır.
Entegrasyon: Tedarik zincirinin en önemli amaçlarından biri olan tam entegrasyonu sağlayarak bütüncül bir sistem gibi çalışabilmektedir. Akıllı lojistik bilgi iletişim teknolojilerinden faydalandığı için bilginin ve malzemenin akışı daha hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir ( Lee vd., 2019; Levina ve Razumova, 2019; Winkelhaus ve Grosse,2020)İzlenebilirlik: Akıllı lojistik, tüm süreçlerin izlenebilmesi ve takip edilebilmesi için barkod, RFID, GPS vb. elektronik tanımlama ve takip sistemleri kullanılmaktadır. Bu sayede süreçlerle ilgili verilere ulaşılabilmekte ve uygun çözümler getirilebilmektedir (Sutawijaya veNawangsari, 2020; Barreto vd., 2017).Maliyetlerin azalması: akıllı lojistiğin uygulamalar gerçekleştirdiği alanda önemli maliyet avantajları elde ettiği görülmektedir (Frontoni, Rosetti, Paolanti, ve Alves; Gebresenbet,Bosona, Olsson, ve Garcia, 2018; Lee, Kang, ve Prabhu, 2016).
Verimlilik: akıllı lojistik süreçlerinin entegrasyonu ve otomasyonunda, robotik teknolojilerden faydalanılması, ölçek ekonomisinin sağlanması ve insana dayalı hataların azaltılması önemli bir verimlilik avantajı getirmiştir (Lee vd., 2018; Winkelhaus ve Grosse,2020).Müşteri taleplerini daha doğru anlama: bilgi iletişim teknolojileri farklı verileri biraraya getirerek büyük veri analiz yöntemleri sayesinde müşterilerin talep ve tercihlerini anlamakta ve uygun çözümler getirebilmektedir (Lee vd., 2018; Schumann, Leye ve Popov,2015; Winkelhaus ve Grosse, 2020).Tam zamanında teslimat: Şirketlerin maliyetlerini düşürmeleri kadar tüketiciye tam zamanında teslimat yapmaları da oldukça önemlidir. bilgi iletişim teknolojileri sayesinde elde edilen verilerin analizi sonucunda hem verimsiz noktaların tespit edilmesi hem de teslimat zamanlaması konusunda doğru bilginin müşterilere ulaştırılmasına katkı sunmaktadır (Sicari,Rizzardi ve Coen-Porisini, 2019; Sutawijaya ve Nawangsari, 2020). Fazla üretimin engellenmesi: Entegrasyon ve bilginin hızlı akışı sayesinde daha doğru talep tahmini oluşturularak fazla üretim engellenmektedir (Frontoni vd., 2020).Aşırı stok tutulmasının engellenmesi: Talep doğru tahmin edildiğinde ve süreç içerisinde bilgiye daha hızlı ulaşıldığında üretim daha hızlı gerçekleştirilmekte ve gereksiz stok tutulmak zorunda kalmamaktadır (Chen vd., 2018; Teucke vd., 2018; Zhou vd., 2017).Yeşil lojistik: Akıllı lojistik yönetimi tüm süreçlerde maksimum verimlilikle çalıştığı için başta emisyonun azaltılması, enerji tüketiminin azaltılması, kaynak kullanımının azaltılması gibi konularda çevreye önemli katkılar sunmaktadır (J. Chen, Huang, Xie, Lee, ve Hua, 2019;Lee vd., 2016).
4.6. Akıllı Lojistik Uygulamalarının Engelleri Akıllı lojistik uygulamalarının önünde birçok engel bulunmaktadır. Bu alandaki engellerin birçoğu dijital dönüşümde yaşanan engellerle benzerlik göstermektedir. Akıllı lojistikle ilgili engeller aşağıda verilmiştir (Barreto vd., 2017; Kodym vd., 2020; Winkelhaus ve Grosse, 2020; A. Zhang vd., 2019).Teknolojik engeller; Tüm süreçlerin siber ortamda yürümesi bu alanda firmaya yapılacak saldırıların üretimi/hizmeti engellemesi ve verilerin çalınma ihtimali Akıllı lojistik teknolojilerini kullanacak nitelikli yeterli personel bulunmaması ve var olan personeli sürekli eğitme zorunluluğu Kullanılan teknolojilerin birbiriyle entegrasyon gerektirmesi Ekonomik engeller; Bilgi teknoloji yatırımlarının yüksek maliyetli olması Akıllı lojistik yatırımında özellikle kullanılan birçok teknolojinin yeni gelişmesi ve hangi teknolojinin daha verimli olacağını veya tüketici veya diğer şirketler tarafından tercih edileceği Sosyal engeller; Daha az insana ihtiyaç duyulması Yaşlı çalışanların teknoloji kullanım kabiliyetinin düşük olması ve bu teknolojileri desteklememesi Kurum kültürünün akıllı lojistik uygulamalarına geçişe izin vermemesi Ekolojik riskler; Akıllı lojistik yatırımları enerji tüketimi ve emisyonu işlem bazında düşürse bile burada kullanılacak teknolojilerin getirdiği enerji tüketimi artışı Makro ölçekte ekonomik büyümenin getirmiş olacağı harcamalar Hukuki ve politik riskler Regülasyonların eksik olması Teşviklerin olmaması
4.7. Literatürdeki Boşluklar
Akıllı lojistik kavramının yeni olması ve son yıllarda önem kazanması sebebiyle kaynakların birçoğu teknoloji temelli modeller önermekte ve kavramsal değerlendirmelere yönelmektedir. Özellikle önerilerin model uygulamalarının sonuçları değerlendirilebilir veya kavramsal değerlendirilmelerin ampirik analizleri gerçekleştirilebilir. İnsan faktörünün akıllı lojistikle birlikte ne yöne evirileceği incelenebilir. Organizasyon içinde ve organizasyonlar arasında değişen yönetim yapıları özellikle ülke kültürü ve organizasyon kültürü özelinde değerlendirilebilir. Teknoloji kabul modelleriyle kullanıcıların bu teknolojileri kabulü araştırılabilir. Akıllı lojistik çalışmalarının önemli bölümünün depo yönetimiyle ilgili süreçlere yöneldiği, özellikle taşımacılık süreçleri başta olmak üzere elleçleme, paketleme, gümrükleme gibi süreçler de dikkate alınabilir. Dijital dönüşüm kavramıyla birlikte siber fiziksel iletişim ve bu iletişimi gerçekleştiren nesnelerin internetinin çalışmaların ana teknoloji konusu olduğu gözlenmiştir. Diğer bilgi teknolojileriyle; büyük veri, üç boyutlu yazıcılar, sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik, robotik teknolojilerin kullanımı ilgili çalışmalar gerçekleştirilebilir. Dijital dönüşüm kavramını otonom, akıllılık, makineler arası iletişim gibi teknolojilerin tedarik zincirinin entegrasyonuna etkileri deneysel çalışmalarda analiz edilebilir. Sürdürülebilir lojistik konusunda akıllı lojistik uygulamaların geliştirilmesi, özellikle akıllı lojistiğin Avrupa Birliği’nin 2020 vizyonu çerçevesinde yöneldiği döngüsel ekonomiye katkıları değerlendirilebilir. Türkiye’de yapılan çalışmaların konusu kavramsal değerlendirmeler ve anket temelli sektörün bakış açısını değerlendiren çalışmalardan oluşmaktadır. Akıllı lojistik uygulamalarının Türkiye’de uygulamasına yönelik engeller ve uygulanabilecek akıllı lojistik önerileri gibi çalışmalar gerçekleştirilebilir.
SONUÇ
Bu çalışmanın hedefi akıllı lojistik alanında sistematik literatür taraması gerçekleştirerek bu alandaki çalışmaların durumunu ortaya koymaktır. Akıllı lojistikle ilgili çalışmaları incelediğimizde bu çalışmaların endüstri 4.0 girişiminin ortaya çıkmasıyla birlikte yoğunlaştığı gözlenmektedir. Tedarik zinciri süreçlerinden biri olan lojistik faaliyetler, dijital dönüşümünden payını almıştır. Akıllı lojistik ile ilgili çalışmaları incelediğimizde kavramsal açıdan “akıllı lojistik” (smart logistics) ve “lojistik 4.0” (logistics 4.0) olmak üzere iki terimin yoğun olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Dijital dönüşüm teknolojilerinin uygulanması şirketlerde süreçler, insan kaynakları, organizasyon ve kültür gibi birçok konuda değişime neden olacaktır. İşin temelinde uçtan uca entegre altyapı, uzmanlık, veri ve veri analitiği konuları yatmaktadır. Şirketlerde dijital kültür oluşturmak uzun vadeli bir iştir. Bu teknolojiler ile şirket yalınlığı ve çevikliği artacaktır. Bu sürece stratejik açıdan yaklaşıldığında 4-5 yıl gibi bir süre alacağı ve önemli ölçüde yatırım finansmanı gerektireceği gözden uzak tutulmamalıdır. Dolayısıyla önce dijital olgunluk düzeyinin tespiti yapılarak dijital dönüşüm stratejisinin ve yol haritasının belirlenmesi gerekmektedir. Bu projenin sponsoru da şirketin en düzey yöneticilerinden biri olmalıdır. Bu çalışmanın tanımlayıcı ve tematik bulguları değerlendirdiğimizde üç ana unsur öne çıkmaktadır. İlk olarak, akıllı lojistik ile ilgili yapılan çalışmalar 2015 yılı itibariyle çalışmaların sayısının arttığı, atıf sayısı açısından ise 2016, 2017 ve 2018 yıllarındaki çalışmaların atıf sayılarında belirgin bir artış olduğu görünmektedir. Ayrıca akıllı lojistik alanındaki çalışmalar farklı alanlardaki dergilerde kendilerine yer bulduğu tespit edilmiştir. İkinci olarak, çalışmaların türlerine göre değerlendirdiğimizde en çok derleme-anket ve tartışma makalelerin yoğun olduğu gözlenmiştir. Bu durumun temel sebebi olarak akıllı lojistik kavramının yeni başlamış olması ve bu alanda pratik çözümler sunacak kadar yoğun uygulamaların olmadığı düşünülmektedir. Çalışmaların konularını değerlendirdiğimizde ise en çok dijital dönüşüm olarak isimlendirdiğimiz genel kapsayıcı makalelerin olduğu gözlenmiştir. Bu makaleler genel olarak geleneksel lojistiğin dijital dönüşümünü kavramsal, anket, nitel vb. yöntemlerle değerlendiren çalışmalardan oluşmaktadır. Son olarak, akıllı lojistiğin faydalarını değerlendirdiğimizde ise var olan çalışmalar dijital dönüşümün lojistik süreçlere temel anlamda önemli katkılar sunduğunu göstermektedir. Başta maliyet verimlilik, izlenebilirlik gibi unsurlar olmak üzere önemli avantajlar sunduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte dijital dönüşüm siber ve fiziksel riskler, insan gücünün ne olacağı, otomasyon hatalarında sorumlularının belirlenmesi gibi önemli güvenlik riskleri de barındırmaktadır. Bu durum şirketler arası tedarik zinciri bazında düşünüldüğünde hukuki konular ortaya çıkacaktır. Bu çalışma yazına iki önemli katkı sunmaktadır. İlk olarak gelişmekte olan akıllı lojistik literatürünün mevcut durumuna yönelik tanımlayıcı istatistiklerin ortaya konulmasını sağlamaktadır. İkinci olarak da literatürdeki çalışma alanlarını haritalayarak boşlukların belirlenmesi ve gelecek çalışmalara yol gösterici öneriler sunmaktadır. Çalışmanın sınırlılıkları; anahtar kelime olarak sadece akıllı lojistik alanına odaklanılması dijital dönüşümü içeren diğer çalışmaların incelenmemesine neden olmuştur. Ayrıca çalışmalarda yapılan konu gruplandırması bazı noktalarda öznellik taşımaktadır.